Uzmanlar sele, doluya, fırtına hatta hortuma karşı vatandaşı uyarmaya devam ediyor. Her hava karardığında panik olmaktansa sigorta yaptırarak endişelerin önüne geçmek mümkün. Çünkü sigorta şirketleri sundukları konut, iş yeri, araç ya da tarım poliçeleri ile olası risklere karşı teminat veriyor, zararların minimuma inmesini sağlıyor.
Dolu, fırtına, sel geldi geçti, ama izleri hala birçok yerden silinmedi. Sokaklarda yürüdüğümüzde hala birçok evin silahla taranmış gibi mantolamalarının hasar gördüğünü, araçların üzerinde göçükler olduğunu görüyoruz. Dua ediyoruz ki o afette bir cana zarar gelmedi. Maddi zararlar sigorta şirketlerinde bir bir siliniyor. Sigortası olanlar bu konuda oldukça şanslıydı…
İklime bağlı doğal afetlerde önemli oranda artış var. Sigma’nın 2017 yılı verilerine göre; 2016 yılındaki afetlerin yüzde 92’si iklim değişikliğinden kaynaklandı.
Doğal afetler sonucu meydana gelen ekonomik kayıpların önemli bir bölümü, konut, işyeri, trafik, tarım, sağlık gibi birçok branşta hizmet veren sigorta sektörü tarafından karşılandı. Ülkemizde en çok karşılaştığımız doğal afetler arasında ilk sıralarda yer alan sel felaketinde yılda 150 milyon TL’nin üzerinde maddi kayıp yaşanıyor. Hatta bu yıl, yaşanan doğal afetlerin ardından bu rakam ortalamayı oldukça aşmış durumda diyebiliriz.
Türkiye Sigorta Birliği’nin ağustos ayı başında yayımladığı verilere göre, 18 Temmuz’da İstanbul’da yaşanan sel felaketinin ardından sektörde faaliyet gösteren sigorta şirketlerine başvuran vatandaşlar tarafından, 7 bin adet ve toplam 116 milyon TL’lik hasar bildirimi yapıldı. 27 Temmuz tarihinde yine İstanbul’da yaşanan sel felaketinde ise bu rakam hasar adedinde 22 bin, hasar bildiriminde ise 168 milyon TL oldu. 21 Temmuz’da Gökova’da yaşanan depremin ardından ise 800 adet hasar başvurusu ve 12 milyon TL’lik hasar ödemesi başvurusu yapıldı.
Küresel ısınma, iklim değişikliği devam ediyorken böyle bir riskin bir daha yaşanmayacağının garantisini verebilir miyiz? Tabii ki hayır. Sel de dolu da fırtına da hatta hortum bile her an canımıza ya da malımıza zarar verebilir. Uzun zaman önce sel haberi görüntüleri, bodrum katlardan kova ile su boşaltan insanlardan ibaretti. Ancak iklim değişiklikleri ve araç sayısındaki artış sonucu artık her sel felaketinde yollarda yüzen, kapalı otoparklarda mahsur kalan araçlar da haber olmaya başladı. Bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmak için öncelikle kasko, konut ve iş yeri sigortalarını yaptırmak ve bu teminatları standart olarak veren şirketleri ve poliçeleri tercih etmek lazım.
Afetler dolayısıyla yaşanan can ve mal kayıpları kişilerin dikkatini bu alana çekiyor. Sigorta sektöründen hayatı kolaylaştırmak adına destek almayanlar, maddi ve manevi korumak istediklerini, bu tip doğa olayları risklerinden sakınmak için sigorta yaptırmaya başlıyor.
Vatandaşın aracı doluda hasar görmüş. Ve zararı sigortasınca karşılanmış. Şimdi vatandaş “İyi ki sigorta yaptırmışım” diyor. Kim bilir belki de sigorta yaptırmamış olsaydı sigorta priminin kat be kat üzerinde hasar masrafı ödemiş olacaktı. Sadece araçlar için geçerli değil bu durum, evinin çatısı uçanlar, camları kırılanlar, evini su basanlar da sigortalıysa eğer poliçelerinden yararlandı.
Sigorta ile zararlar minimuma iniyor
Sonbaharın ortasındayız ve sele dönüşecek yağmurları, fırtınayı bekliyoruz diyebilirim. Bu aylarda her birimiz teyakkuzdayız. Her birimiz gerekli önlemleri önceden almalıyız. Bu önlemlerin birincisi ise sigorta yaptırmak. Yaşanan afetler yıkımlara neden olurken sigorta şirketleri sundukları konut, işyeri, araç ya da tarım poliçelerinde bu risklere karşı teminat veriyor; zararların minimuma inmesini sağlıyor.
Sel, fırtına, hortum ve dolu riskleri aynı zamanda yangın sigortası genel şartlarınca ek sözleşmeyle temin edilecek risklerden. Sigortalılar konut ve iş yerleri için yangın sigorta poliçelerini veya araçları için kasko poliçelerini satın alırken bu teminatları ek teminat olarak primini ödeyerek temin edebilirler.
Eksik hasar ödemesi almamak için…
Sel riski, doğal afetler arasında deprem riskinden sonra en başta gelse de aslında yapılan meteorolojik uyarılar sayesinde önceden önlem alınabildiğinden olası can ve mal kayıplarını azaltmak mümkün. Bu önlemlerden biri de tabii ki sigorta güvencesi altına alınabilmek. Yaşanan sel, hortum gibi riskler yıkımlara neden olurken sigorta şirketleri sundukları konut, iş yeri ve kasko poliçelerinde sel ve su baskınlarına karşı teminat veriyor. Sel, fırtına, dolu riski poliçelerde açık açık teminat olarak yer alıyor. Sigorta yaptırırken özellikle sel teminatı için rizikonun bina içerisindeki konum bilgisinin (bodrum, giriş, arakat vb.) doğru olmasına dikkat edin, aksi durumda sigortalılar riskin doğru beyan edilmemiş olması nedeniyle eksik hasar ödemesi ile karşılaşabilirler.
Bu dört afetten korunmak isteyen bir tüketici poliçesini yenilerken ya da oluştururken araç, iş yeri ve konut sigorta tekliflerini aldıklarında bu afetleri karşılayan teminatların olup olmadığını mutlaka kontrol etmeliler. Bu teminatlar yoksa veya eksikse acentelerinden talep etmeliler.